GİRİŞ ve AMAÇ: Pulmoner Tromboemboli (PTE) mortal ve tanı konulması zor bir hastalıktır. Bulgularının nonspesifik olması nedeniyle zaman zaman tanıya ulaşmak oldukça zor olmaktadır. Malignite, immobilite, geçirilmiş cerrahi, trombofili, ilerlemiş yaş, genetik faktörler majör risk faktörleridir. PTE’de cinsiyetin prognoz ile ilişkisi hakkında yapılan çalışmalarda oldukça farklı sonuçlar bulunmaktadır. Biz bu çalışmada prognoz, yoğun bakım yatışı, laboratuvar ve radyolojik testler açısından cinsiyet farklılıklarını değerlendirmeyi amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ocak 2012 ve Aralık 2015 tarihleri arasında Akut PTE tanılı toplam 348 hastanın verileri retrospektif olarak tarandı. Bu hastaların tümü 3. basamak bir göğüs hastalıkları hastanesi olan merkezimizin acil servisine başvurmuş hastalardı. Prognoz sınıflandırılmaları yapılırken Avrupa Kardiyoloji Topluluğu (ESC) ve Avrupa Solunum Topluluğu (ERS) tarafından ortak tasarlanan PTE kılavuzu temel alındı.
BULGULAR: Hastaların yaş ortalaması 62,7 iken erkek hastalar daha genç olarak bulundu. Yaş ortalamasının kadınlarda daha yüksek olmasıyla uyumlu olarak kadınların basitleştirilmiş Pulmoner Emboli Ciddiyet Endeksi (sPESI) skoru daha yüksek olarak gözlemlendi. Kadınların kötü prognostik faktörleri daha fazla olmasına rağmen her iki cinsiyet arasında erken mortalite açısından anlamlı bir fark bulunmadı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Yaş ortalamaları ve sPESI skorları arasında fark olmasına rağmen; kadınlarla erkekler arasında erken mortalite farkı bulunmadı. PTE’de cinsiyet çalışması farklı çalışmalarda farklı sonuçlar vermesi ve izlem protokollerini etkileyebilecek olmasından dolayı yeni çalışmalara açık bir alandır.
INTRODUCTION: Pulmonary thromboembolism (PTE) is a disease that mortal and hardly diagnosed. Since findings of PTE are nonspesific diagnosed can be so hard sometimes. Major risk factors are malignancy, immobility, previous surgery, thrombophilia, advanced age, and genetic factors. Studies on the relationship between gender and prognosis in PTE have very different results. In this study, we aimed to evaluate gender differences in terms of prognosis, intensive care admission, laboratory, and radiological tests.
METHODS: We retrospectively analyzed the data of 348 patients diagnosed with Acute PTE between January 2012 and December 2015. All of these patients were patients who applied to the emergency department of our center, which is a third step chest diseases hospital. We used the PTE guideline jointly designed by the European Society of Cardiology (ESC) and the European Respiratory Society (ERS) for prognosis classifications.
RESULTS: The mean age of the patients was 62.7, while the male patients were younger. Women's sPESI scores and mean ages were observed higher than men. Although women had more bad prognostic factors, no significant difference was found between both genders in terms of early mortality.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Although there is a difference between mean age and simplified Pulmonary Embolism Severity Index (sPESI) scores; no difference in early mortality between men and women. Gender studies in PTE are an area that is open to new studies, since the studies conducted on this subject give quite different results and these results may affect the follow-up protocols.