Amaç: Spirometrik incelemelerin uygunluğu, hasta, teknisyen ve ekipman arasındaki ilişkiye bağlıdır. Solunum fonksiyon testi (SFT) sırasında teknisyen, vizüel ve sözel uyarılar kullanır. Test sırasında hastaya güçlü ve yüksek sesle koçluk yapmak ve hastaya yakın bir yerde soluma manevralarını göstermek sık kullanılan yöntemlerdir. Bu uygulama, sesin kötüye kullanımına varabilir ve SFT laboratuvarı (SFTL) teknisyenlerinde ses kalitesi bozukluklarına yol açabilir. Çalışmamız, ülkemizdeki SFTL teknisyenlerinde ses bozukluklarını incelemeyi amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntemler: Çevrimiçi anket yazılımı programı (SurveyMonkey©) kullanılarak oluşturulan bir anket aracılığıyla demografik veriler, haftalık test yapılan hasta sayısı, haftalık çalışma saatleri ve ses ile ilgili tıbbi tanılar toplandı. Ses Handikap Endeksi (SHİ-10) ve Sesle İlişkili Yaşam Kalitesi Ölçeği (SYKÖ) teknisyenlere uygulandı.
Bulgular: Kırk beş SFTL teknisyeni değerlendirildi. Çalışanların ortalama SHİ-10 puanı 17,1 (SD 9,38471), ortalama SYKÖ puanı ise 17,2 (SD 8,79446) idi. Bireysel olarak test yapılan hasta sayısı, haftada bağırarak/yüksek sesle konuşulan saat sayısı ve bilinen ses kısıklığı varlığı ile SHİ-10 ve SYKÖ toplam puanları arasında anlamlı istatistiksel bir fark bulunamadı (p>0.05).
Sonuç: Kaliteli SFT verisi elde etmek için test talimatlarını bağırma derecesinde yüksek bir sesle vermek gerektiği düşünülse de, bu uygulamanın bilimsel bir temeli yoktur. Öğretmenler ve din adamları gibi profesyonel gruplarda olduğu gibi, SFTL teknisyenlerinde ses kalitesinin olumsuz etkilenmesi önemlidir. Sonuçlarımıza göre, SFT teknisyenlerinin ses kalitesinin etkilenmediğini söylemek zordur. Bildiğimiz kadarıyla, SFTL teknisyenlerinin ses kalitesi üzerine daha önce bir çalışma yapılmamıştır. Çalışanların ses sağlığını korumak için “sesin kötüye kullanımı” yerine görsel ve sözel alternatifler kullanılabilir.
Objective: The suitability of spirometric studies depends on the patient-technician-equipment relationship. The technician uses visual and verbal stimuli during the pulmonary function test (PFT). It is common for technicians to coach patients firmly and loudly during the test and to demonstrate breathing maneuvers close to the patient. This practice, amounting to voice abuse, can lead to voice quality impairments in PFT lab (PFTL) technicians. Our study aimed to examine voice disorders among PFTL technicians in our country.
Material and Methods: Demographic data, the number of patients tested weekly, weekly working hours, and medical diagnoses related to voice were collected through a questionnaire created using the online survey software program SurveyMonkey©. The Voice Handicap Index (VHI) and Voice-Related Quality of Life (V-RQOL) were administered to technicians.
Results: Forty-five PFTL technicians participated. The mean VHI-10 score was 17.1 (SD 9.385), and the mean V-RQOL score was 17.2 (SD 8.794). There was no statistically significant difference between the number of patients tested, the number of hours spent shouting/loud talking per week, the presence of known hoarseness, and the VHI-10 and V-RQOL total scores (p>0.05).
Conclusion: Although loud voice use to the point of shouting test instructions is required to obtain quality data in PFT results, this practice lacks scientific basis. It is essential to recognize the negative impact on voice quality in PFTL technicians, similar to professional groups like teachers and clergy. According to our results, it is difficult to assert that the voice quality of PFT technicians is unaffected. To our knowledge, no previous study has examined the voice quality of PFTL technicians. Visual and verbal substitutes for “voice misuse” can be employed to protect workers’ vocal health.