Amaç: Nötrofil/lenfosit oranı (NLR), kırmızı hücre dağılım genişliği (RDW), trombosit dağılım genişliği (PDW), ortalama trombosit hacmi (MPV) göğüs hastalıkları alanında çok az bilinmektedir. Çalışmamızın amacı, bu yeni belirteçlerin tüberkülozdaki (TB) etkisini ve klinik önemini iyi bilinen inflamasyon belirteçleri ile karşılaştırmalı olarak belirlemektir.
Yöntem: Bir yıl çalışma süresinde hastanemizde bakteriyolojik olarak kanıtlanmış akciğer tüberkülozu tanısıyla yatmış hastalar ve 43 kontrol çalışmaya dahil edildi. Hastalarımızın tam kan sayımlarından NLR, RDW, MPV, PDW'yi diğer rutin ve yaygın olarak kullanılan inflamasyon belirteçleri ile karşılaştırdık.
Bulgular: Çalışmaya 112 TB hastası ve 43 kontrol hastası dahil edildi. Gruplar arası cinsiyet dağılımı ve katılımcıların yaş ortalamaları benzerdi (p= 0.48 ve p= 0.63). Kontrol ve TB grupları arasında PDW haricinde, NLR, RDW, MPV, total lökositler (WBC), C-reaktif protein (CRP) ve eritrosit sedimantasyon hızı (ESR) istatistiksel olarak farklı bulundu (PDW için p=0.29, geri kalanı için p<0.05). Akciğer grafisinde bilateral infiltrat olan hastalarda (n=67), NLR (7,25 ve 4,47) ve RDW (%17,7 ve %16.4) anlamlı olarak daha yüksekti (p<0,001). NLR ve RDW, TB ve kontroller arasında ayrım yaptı (sırasıyla AUC= 0.930, p<0.001 ve AUC= 0.859, p<0.001). NLR, CRP ve ESR ile RDW ise CRP ile iyi korelasyon gösterdi.
Sonuç: Bu çalışma, göğüs hastalıkları alanında yeni belirteçler olan NLR ve RDW'nin, CRP ve ESR gibi yaygın inflamasyon belirteçleri ile korele olduğunu ve TB tanısını ve radyolojik olarak ilerlemiş hastalığı öngörmede yardımcı olduğunu gösterdi.
Introduction: The neutrophil/lymphocyte ratio (NLR), red cell distribution width (RDW), platelet distribution width (PDW), mean platelet volume (MPV) are little known in the pulmonary medicine area. The aim of our study was to determine the effect and clinical importance of these new markers in tuberculosis (TB) in comparison with well-known inflammation markers.
Material and method: Patients with bacteriologic evidence for pulmonary tuberculosis who were admitted to our hospital for one year period as inpatients and 43 controls were included into the study. We compared NLR, RDW, MPV, PDW from complete blood counts of our patients with other routine and commonly-used inflammation markers.
Results: The study comprised 112 patients with TB and 43 control patients. The distribution of sex between groups and the mean ages of participants were similar (p= 0.48 and p= 0.63). With the exception of PDW, NLR, RDW, MPV, total leukocytes (WBC), C-reactive protein (CRP) and erythrocyte sedimentation rate (ESR) were found statistically different between the control and TB groups; p=0.29 for PDW, p<0.05 for the rest. In patients with bilateral infiltrates (n=67) on chest X-ray, NLR (7.25 vs 4.47) and RDW (17.7% vs 16.4%) were significantly higher (p<0.001 for both parameters). NLR and RDW made discrimination between TB and controls (AUC= 0.930, p<0.001 and AUC= 0.859, p<0.001, respectively). NLR correlated well with CRP and ESR, and RDW correlated with CRP.
Conclusion: This study showed that NLR and RDW, as recent markers in pulmonary medicine, were correlated with common inflammation markers such as CRP and ESR, and helped to predict TB diagnosis and radiologically-advanced disease.