ISSN: 1300-4115
PULMONER EMBOLİDE TANIYA DESTEK OLABİLECEK NON-İNVAZİV PARAMETRELERİN İNCELENMESİ [Göğüs Hastanesi Dergisi]
Göğüs Hastanesi Dergisi. 2015; 29(3): 119-125

PULMONER EMBOLİDE TANIYA DESTEK OLABİLECEK NON-İNVAZİV PARAMETRELERİN İNCELENMESİ

Yasemin SAYGIDEĞER KONT1, Özlem SEVER2, Emine SEVGİ3, Burcu Oktay ARSLAN4, Hikmet FIRAT3, Sadık ARDIÇ5
1Dokuz Eylül Üniversitesi, Moleküler Tıp, İzmir, Türkiye
2Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları, Ankara, Türkiye
3Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, Ankara, Türkiye
4Mardin Devlet Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, Mardin, Türkiye
5Kafkas Üniversitesi, Göğüs Hastalıkları, Kars, Türkiye

Amaç: Acil serviste pulmoner emboli (PE) düşünülen hastalarda kullanılan klinik skorlama sistemlerinden Genova ve Wells' Skorlama sistemlerini karşılaştırmak, d-dimer/fibrinojen oranının tanıyı destekleyip desteklemediğini araştırmak ve tanıyı destekleyici ek non-invaziv bir parametre olup olmadığını incelemek. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya D-Dimer sonucu yüksek bulunarak göğüs hastalıkları kliniğine konsulte edilen PE ön tanılı 78 hasta alındı. Hastaların yakınmaları ve PE açısından risk faktörü oluşturabilecek öyküleri sorgulandı, arteriyel kan gazı analizleri, Genova ve Wells Klinik Skorlamaları yapıldı, posteroanterior (PA) akciğer grafileri ve fizik muayene bulguları ve BKİ‘leri kaydedildi, fibrinojen ve C- reaktif protein (CRP) düzeyleri çalışıldı. Hastalar tanılarını spiral toraks bilgisayarlı tomografisi (BT) ile aldı. Bulgular: Demografik ölçütlerde PE(+) ve PE(-) gruplar arasında PE(+) grup daha yaşlı olmakla birlikte bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Cinsiyet ve sigara içimlerinde her iki grup arasında fark yoktu. BMI değerleri PE(+) grupta anlamlı yüksek bulundu. Dört hafta içinde geçirilmiş operasyon öyküsü, hormon replasmanı veya oral kontraseptif kullanımı, immobilizasyon gibi risk faktörlerinden en az birinin bulunması istatistiksel olarak anlamlı bulunmazken, Genova ve Wells Skorlamalarından Wells'in orta ve yüksek olasılıklı olarak ayırdığı hastalar PE(+) grupta anlamlı bulundu. Tek başına fibrinojen bu çalışmada gruplar arasında anlamlı bir sonuç vermezken d-dimer/fibrinojen oranı da istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. PA akciğer grafide diafragma elevasyonu veya atelektaziden en az birinin bulunması da PE(+)'lerde anlamlı olarak bulundu. Sonuç: Wells Skorlama Sisteminin acil serviste Genova'ya göre daha yararlı olabileceği görülmektedir. PA Akciğer bulgularının PE'de yüksek prediktif değerinin olduğu ve Wells' klinik skorlama ile birlikte değerlendirildiğinde daha anlamlı sonuç alındığı görülmektedir. D-dimer/ fibrinojen oranı bu çalışmada anlamlı çıkmamakla birlikte vaka sayısının daha çok tutulacağı gelecek çalışmalarda tanıya destek olabileceği düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Pulmoner Emboli, Wells Klinik Skorlama, d-dimer-fibrinojen oranı

EVALUATION OF NON- INVASIVE PARAMETERS IN PULMONARY EMBOLISM

Yasemin SAYGIDEĞER KONT1, Özlem SEVER2, Emine SEVGİ3, Burcu Oktay ARSLAN4, Hikmet FIRAT3, Sadık ARDIÇ5
1Dokuz Eylül Üniversitesi, Moleküler Tıp, İzmir, Türkiye
2Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları, Ankara, Türkiye
3Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, Ankara, Türkiye
4Mardin Devlet Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, Mardin, Türkiye
5Kafkas Üniversitesi, Göğüs Hastalıkları, Kars, Türkiye

Aim: To compare the predictive accuracy of Wells' score (WS) and Genova score (GS); to assess the ability of d-dimer/fibrinogen ratio in predicting pulmonary embolism (PE), and to evaluate additional non-invasive tools in PE. Material and Methods: Patients with suspected PE and d-dimer level >500µg/mL were included in the study. Their complaining, history, physical examination findings, electrocardiography and chest radiogram findings and body mass index (BMI) were recorded. Arterial blood analyses, Creactive protein (CRP) and fibrinogen levels were recorded. Genova and Wells' scores were established. PE was diagnosed by spiral computerized tomography (sCT). Results: Overall 78 patients were included in the study. Thirty three were PE negative (PE (-)) and 45 were PE positive (PE (+)). None of the PE (-) patients developed PE during next 3 months. PE (+) patients appeared to be older than PE (-), but there were no significant difference. Also distribution of gender and smoking were similar in both groups. BMI was significantly higher in PE (+). Having at least one of the risk factors of PE had no significant importance. WS's predictive values (at cut off point 2) were significant. Fibrinogen or CRP alone had neither negative nor positive predicting value and also ddimer/ fibrinogen ratio was not significant statistically in this study. Having any of diaphragma elevation or atelectasis were significant in predicting PE. Conclusion: WS appeared to be more useful than GS in predicting PE. PA chest radiogram findings appear to increase predictivity when used together with WS. D-dimer/ fibrinogen ratio was not useful to predict PE patients in this study.

Keywords: Pulmonary Embolism, Wells Scoring, d-dimer - fibrinogen ratio

Yasemin SAYGIDEĞER KONT, Özlem SEVER, Emine SEVGİ, Burcu Oktay ARSLAN, Hikmet FIRAT, Sadık ARDIÇ. EVALUATION OF NON- INVASIVE PARAMETERS IN PULMONARY EMBOLISM . Göğüs Hastanesi Dergisi. 2015; 29(3): 119-125
Makale Dili: Türkçe
LookUs & Online Makale